İsrail Devleti, tarihsel ve siyasi bağlamda oldukça karmaşık bir süreç sonucunda 14 Mayıs 1948 tarihinde kuruldu. İsrail’in kuruluşu, Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Filistin topraklarındaki olaylar ve uluslararası gelişmelerle yakından ilişkilidir.
I. Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından, Birleşik Krallık Filistin’i kontrol etmeye başladı. Bu dönemde Yahudi göçleri artmış ve İngiliz Mandası altında Filistin’de yaşanan etnik ve siyasi çatışmalar hız kazanmıştır. II. Dünya Savaşı sona erdiğinde, Yahudi soykırımı yaşanmış ve birçok Yahudi mülteci olarak Filistin’e göç etmiştir.
Birleşmiş Milletler (BM), Filistin sorununun çözümü için 1947’de bir plan önerdi. Bu plan, Filistin’i Yahudi ve Arap devletleri arasında ikiye bölmeyi öngörüyordu. 29 Kasım 1947’de BM Genel Kurulu, bu planı kabul etti. Ancak Filistinli Araplar, plana karşı çıktılar ve çatışmalar başladı.
14 Mayıs 1948’de, İsrail Devleti David Ben-Gurion tarafından kuruldu ve bu, modern İsrail Devleti’nin başlangıcı oldu. İsrail, Arap ülkeleriyle savaşların ardından bağımsızlığını kazandı. 1949’da Birleşmiş Milletler, İsrail’in bağımsızlığını tanıdı.
İsrail Devleti’nin kuruluşu, Filistin topraklarındaki tarih boyunca devam eden karmaşık bir sürecin bir sonucudur ve bu konudaki tarihçiler ve siyasi analistler arasında hala birçok farklı görüş bulunmaktadır. İsrail Devleti, bölgedeki siyasi ve toprak anlaşmazlıkların merkezinde bulunan bir ülke olarak varlığını sürdürmektedir ve İsrail-Filistin çatışması da hala devam etmektedir.